Yokuş yukarı
Çıktın yoruldun
Ağırlaştı adımların
Büküldü biraz boynun
Dönmedin ama yolundan
Hala inatçısın
Ara ara
Soluklanmak için duraksadın
Düşünüp taşındın
Ölçtün, tarttın
Yola devam etmekte
Karar kıldın
Hayallerinin elele tutuşup
Seni beklediği o yer
Bazen çok uzakta sandın
Uzun solukluydu belli ki macera
Kolaya kaçmadın
Kestirme yol aramadın
İçinde kıvılcımlar çakardı
Eteklerinde dolanırdı rüzgar
Gözlerini kısardın hafiften
Biraz kahraman, biraz deli
Bir halin vardı
Etrafa bakmadığın olurdu
Sesleri duymadığın
Şahlanır gibi yürürdün
Yüreğin kabarırdı dalga dalga
En olmadık anda
Dünyaya
Başka gözlerle bakardın
Cesaretin kırılırdı arada
Bazen kulağına çalınandan
Gözüne görünenden
Bazen de olmadık yere
İçin çekildi sanırdın
Dizlerin titreyiverirdi
İç sesin susardı ansızın
O sessizlik dişlerini kamaştırırdı
Bir ekşilik çökerdi midene
Yürürdün yine de
Öyle ya da böyle yürürdün
Karanlıkta ya da gözünü alan ışıkta
Bazen kendinden emin
Bazen paramparça
Çözmek için bilmeceyi
Yatıştırmak için kafandaki cinleri
Anlamsızın kabuğunu kırıp
Özünü akıtmak isterdin
Soruyu soruyla çarpıştırmak
Bağlantı peşinde koşmak
Başka türlü bakmak
İsterdin
Görünmeyen açıdan algılamak
Ya da yoktan yaratmak
Dün olmayanı bugün var yapmak
İsterdin
Ara ara
Soluklanmak için duraksadın
Düşünüp taşındın
Ölçtün, tarttın
Ama sonunda hep
Yola devamda
Karar kıldın
Bugün o şarkı süzülüverdi işte
İlk kez kulaklarından içeri
Hani aşkı kuş sürüleriyle anlatan
Şarkı
Anın nelere gebe olabileceğini
Anımsattı sana
Israrlı umuda övgüydü
Tanıdık geldi
Gerçekçi iyimserliği
Ayakları yere basıyordu basmasına
Ama kanatlarını da
Koparıp atmamıştı hala
“Büyüye inanır mısın?” diye fısıldadı şarkı
“Bunca yaşamışlıkta sonra” diye açıkladı
“Evet!” dedi anında yüreğin
Tereddütsüzlüğüne şaştın
Kuşlar işte tam da o sırada havalandılar
Kanat seslerinin peşinden baktın
Brüksel, Haziran 2014