Ordulara gerek yok
Bir yüreği fethetmek için
Bırakın
Stratejiyi, taktiği
Yol haritasını yırtın
Planlamak yersiz
İnce eleyip sık dokumak
Kafa patlatmak
Pazarlamaya çabalamak
Paketi parlatmak
Kurdeleyi cilalamak
Olmuyor, yetersiz
Hesap kitaptan geçmiyor bu yol
Alış-veriş’ ten hazzetmiyor
Pazarlık sevmiyor
Çıkarcıyı ayak sesinden tanıyor
Laf olsun diye konuşanı fişliyor
Söz verip unutanı
İhtiyacı olunca arayanı
Soluksuz anlatıp hiç sormayanı
Mimliyor
Çok basit aslında bir yüreği fethetmek
Diploma, belge gerektirmiyor
Para puldan bağımsız
“Canım cicim” den ötesini umuyor
Mazeretlere karnı tok
Öncelikleri çok iyi görüyor
İçi boş balonların
İplerini kesiveriyor
Suni güzellikler ancak
Kenar süsü olarak kalsın
İçi boş masallar
İşitmeyen kulaklara fısıldansın
Ruhsuz şahanelikler
Varsın bize çok uzaktan baksın
Çok basit aslında bir yüreği fethetmek
Yanında olmakla başlıyor
Zamanım senin diyorsun, al
Kulağım bir tek sende, anlat
Acelem mi?
Tabii ki yok, olmak istediğim yerdeyim
Gözlerine bakarak dinliyorsun
Gözlerinin ürkekliğini içip bitiriyorsun
Korkularını kılıçtan geçiriyorsun
Biliyor o artık, yalnız değil
Yalnızlık bitti
Seni seçtim diyorsun
Seninle bu anı yaşamayı seçtim
Yeni anılarımız olsun istedim
Söz, bak göreceksin
Yarın hatırladığında
Yaşama sarılmanı sağlayacaklar
Çok basit aslında bir yüreği fethetmek
Küçük bir adım
Sokulgan bir bakış
Kendini kenara ittiğin bir an
İki kelime kağıda düşen
Bir fotoğraf sevgiyi belgeleyen
Acılarımızın benzerliği
Sorgulamalarımızın kardeşliği
“Mükemmel değilim” diyorsun
Eskisi kadar saf, hiç değilim
Eğildim büküldüm biraz
Kırıldım döküldüm de
Ama öğrendim
Yaşı kurudan ayırmayı
Gerçeği gözünden tanımayı
Öğrendim
Ve buradayım
Yanındayım
Zamanım senin diyorsun, al
Kulağım bir tek sende, anlat
Acelem mi?
Tabii ki yok
Tam da olmak istediğim yerdeyim.
Genval – Brüksel, Haziran 2014