Gözünü gözüme dola
Ve kal
Oracıkta
Sesin değsin sesime
Isınsın yüreğimiz
Soluklanalım
Şu durakta
Diyorsun ki geçen gün
Rahatın battığı
Günlere gitmiş aklın
Belli,
Gençlik kaprislerimizi
Hatırladın
Yaz sıcağında hani
Huzur taşar, biz sıkılırdık
Sen çizerdin
Ben yazardım
Çok konuşurduk ine çıka
Ve ondan bundan
Fikirleri bilerdik
Sabır kısacıkken
Kahkahaların vardı senin
Gürleyen
Elinle kolunla
Gülerdin
Başını arkaya atardın gamsız
Gözlerin hınzır ışıldarken
Rüzgargüllerini çağrıştırırdı
Çağlayışın
Yanında imkansızlaşırdı
Mutsuzluk
Yamacın güneşti
Aydınlık
Yamacın neşeydi
Sahici
Enerjine çekilirdi alem
Hayat yeşerirdi parmak uçlarında
Sen top peşinde koşardın
Ben aşk
Sen turnuva derdin
Ben ders, ödev, kitap
Sen kaydın karlı zirvelerde
Ben yüzdüm nefes nefese
Sen koştun, terledin
Ben yazdım
Kendimi deşe deşe
Ağzının tadını bilirdin
O zaman da
Acımasızdı iştahın
Yakışırdı sana
Mesela
O bir hışım
Annemin mutfağına dalışın!
Babam Karslı diye severdi seni
Annemi tatlı dilin dize getirdi
Sarmaş dolaş oluverirdiniz apansız
Kekler, pastalar bile gülerdi
Yan yana durdukça bulaştık birbirimize
Ben halk oyunlarına yazıldım
Sen ikmale kalmadın
Resimlerine sarıldım
Şiirlerimi okudun
Yüreklerimiz vardı içlerinde
Ve hayallerimiz
Onlar da birbirine geçti zamanla
Ne mutlu aynı kapta yoğurulduk
Dile dökemediklerimizi
Harfsiz anlatıp
Çıt çıkarmadan duyduk
Bizim yaptık hepsini
Sen, ben savruldu
Yıllar sonra bir gün
Dönüp sordun bana:
Sen de biraz aşık mıydın sahi Deniz
O artiz çocuğa?
Zamanlar farklı diyorsun şimdi
Yaz sıcağı bile rahatlatmıyor insanı
Gevşeyemiyor ruhum
Gövdem kaskatı
Kafam senaryolarda
Tetikte yaşamayı öğrendik
Tunalı Hilmi’de salındığımız
Aylak ikindileri özledim
Hep birşeyler yapmak gerekiyor artık
Diyorsun
Hep planlamak, oldurmak
Yetiştirmek zamanında
Eksiksiz ve parlak
Bilmiyorum tam ne zaman
Bu denli ciddileşti hayat?
Haklısın dostum haklısın
Yine de inan şanslısın
Sen karanlıklar içindeyken de
Çağlıyorsun hala
Yaratıcılığın körelmedi yıllarla
Üretmek bugün de altın anahtarın
Fikirlerin öylesine genç
Çıtır çıtır
Umut taşıyorlar
Çalışkan karıncalar misali
Cesaretin yüreğinin güzelliğinden
Yine aynı topun peşinde koşuyorsun
Hem nasıl da güzelsin koşarken
Bir bilsen
Mucizenin kendisisin
Adımların öylesine genç
Kıpır kıpır
Umut taşıyorlar
Çalışkan karıncalar misali
Gücün dünyayı umursadığından
Heykeller yapıyorsun bugün
Resimlerinden koyu mesajları
İnsanın gözünün içine bakıyorlar
Belki güngörmüş
Ama sağlam
Duruşları
Bana nereden geldiğimi
Hatırlatıyorlar
İnan ben de bilmiyorum
Tam olarak ne zaman
Bu denli ciddileşti hayat?
Hala misafirlikte gibiyim bu düzende
Hala yadırgıyorum yerimi
Her gün valiz yapasım var hatta
Hep gidesim var bir yerlere
Durunca ağırlık biniyor üstüme
Durunca çöküyorum
Kök salamıyorum
Durunca üşüyorum
Ama şimdi güzel
Şimdi sen iyi geliyorsun bana
Gözünü gözüme dola nolur
Ve kal
Oracıkta
Sesin değsin sesime
Isınsın yüreğimiz
Soluklanalım beraber
Bu molada
Kal, uzun kal nolur
Pişman olmayacaksın söz;
Hem benim diyeceklerim var sana
O artiz çocuk hakkında…
Brüksel, Ağustos 2014
Maşallah sende çağlamaya devam ediyorsun . Demek ki yok birinizden farkınız. Artiz çocuk hakkındakileri bende merak ettim…
Yarın akşam yemekte inşallah anlatırım 🙂