Uzun soluklu ayrılıklar
Ayırdığıyla kalmıyor
Koparıyor bazen
Bir yabancının yüzüne
Bakar buluyorsun kendini
Yabancının kalbi
Dilini konuşmuyor
Tüketilen yılların
Kalın gövdesi
Bıkkın yağ hücreleri
Ve ketum anıları
Giriyor aranıza…
Yutkunmuyor bile
Ezberden okurken
Kulak veresin vardı başlangıçta
İşittiğinle kalıyorsun derken
Her hecede aşınıyor
Körpe, arsız umudun
Hafızan unutkanlaşıyor
Paniğe kapılıyor, hala edilgen.
Bilmiyorsun
Kimdi bu karşındaki gölge?
Nereye yerleşmişti yüreğinde?
Paylaştıklarını kim aldı?
Geçmiş sahiciyse
Şimdiki an seslendiğiyle mi kaldı?
Toyluk mu kamçılansın?
Gerçekçilik mi alkışlansın?
Üşüyen yürekler, söyle, nereye gider?
Parçalanan yıldızlarla
Yanyana mı seyrederler?
Gözleri soğuk
Yabancı gözleri
Görmedim
Duymadım demek
Belki de en iyisi…
Uzun soluklu ayrılıklar
Ayırdığıyla kalmıyor
Yeniden ve sil baştan
Kıskıvrak bağlıyor bazen
İç sesin kadar yakınına
Bakar buluyorsun kendini
Dostunun kalbi sen
Onun yüreği yörüngen
Sabırlı, sevecen
Senin sözcüklerinle
Sana konuşuyor
Tüketilen yılların
Narin bedeni
Ve kuytulardaki fısıltıları
Samimi
Belki suçlu itirafları
Giriyor aranıza
Bazen akıyor
Bazen duruyor
Sağ gözünde biriken o tek damla yaş
Senin o hiç akmayan
Yaşına değiyor
Kulak veresin vardı başlangıçta
Kaptırdığınla kalıyorsun derken
Her hecede yeşeriyor
O körpe
O arsız umudun
Hafızan canlı
Hafızan yeşile övgü
Kalbin gelecek diye atıyor
Gönlün gelecek istiyor
İçin kıpır kıpır
İçin olacaklara gebe
Cümbür cemaat gelsinler
Düğün bayram olsunlar
Sen dengini buldun
Gücün bileğinde
Gücünüz yüreğinizde
Toyluk mu saygınlaşsın?
Gerçekçilik mi alkışlansın?
Daha gençken bilmişsin
En güzelini seçmişsin
Elini tut
Versin elini
Korkuların
Korktuklarıyla yitti
Giden gitti
Güzellikte kaldınız
Bunu sana vermek istedim
Diyerek uzattı elindekini
Sen paketi açarken sessiz
Burada Hiç yazıyor dedi sesi
Hiç sana dokundu
Hiç boşluğunu doldurdu
Ayrılırken zengindin
Yola koyuldun azalmadı
Uyuduğunda geçmedi
Bu sabah da zengin uyandın
Uzun soluklu ayrılıklar
Ayırdığıyla kalmıyor
Yeniden ve sil baştan
Kıskıvrak bağlıyor
Biliyorsun artık
Bu gece uyumadan
O senin için bir sayfa kitap okuyacak
Yummadan gözlerini
Başı dönmeyecek
Ve gerilmeyecek bedeni
Bir sonraki geçişinde
Düşüncesizler pazarından
Kızına bakışında
Biraz seni anacak
Kulağında fısıltısı sesinin
Kendi ışıltısına dayanacak
Çilekli pastaların mucizelerine
Övgüler yağdıracak
Öyleydi
Öyle kalacak:
Saçları hep deli kızıl
Ruhu
Çapkın bir dansçı…
Ankara- Brüksel, Aralık 2014