Doğru müzik ya her şeyi anımsatır
Ya her şeyi unuttururmuş
Doğru arkadaş da öyle
Yaşamışlığını süzer, duru
Gazını alır, sahi
İkilettirmez istediğini
Sorgulamaz
Pazarlık yapmaz
Dilediysen yapar
Sıkılır, buruşur, hissettirmez sana
Yapar, senin gönlünden geçti diye…
İstediysen bir bildiğin vardır
Ricacıysan ihtiyacın vardır
Bilir
Sorgulamaz
Kapıyı açar
Datça çıkar karşına
Ya da efsane mozaikler
Palamutbükü kulağına fısıldar
Kollarını açar
Dipdiri sarar
Kumsaldasın sen şimdi
Genç ve sevecen bir Eylül sabahı
Güneş pırıl pırıl
Deniz gözlerinin yeşili
Güneş onun saçının sarısı
Yanakları pembe
Allık sürmüş gibi değil
Biri onu uyandırmış gibi
Sevdiği az önce dudağından
Kaçak bir öpücük çalmış gibi…
Doğru arkadaş seni götürür geri
Ve getirir kırk küsur yaşına
Tutar elini
Gözünün içine bakar
Yaralarını görür
Yaralarını okşar
“Sen bana iyi geldin” der
Senin kendini sıfırda sandığın noktada
Yaşam güler yüzüne
Yeniden başlar…
İyi arkadaş Antep fıstığı tadında
Yemyeşil ve doyurucu
İyi arkadaş göbek deliğimizden esen bir rüzgar
Ferahlatıcı ve kuşatıcı
Bir yudum şarap, keskin ve kırmızı
Bir damla yağmur
Rötarlı bir uçak, yorgun
Bir soluk kesik
Bir soluk derin
Bir soluk beraber
Bir yürek bütün
Bir yürek deli
Bir yürek aşık
Bir yürek biz
Hepimiz
Her zaman…
Brüksel, Nisan 2015
Arkadaşlık işte böyle anlatılır şiir tadında.