Gözlerini uzattı gözlerime
Elleri kaygılı
Saklandılar…
Sesi derinlerden geldi
Yol yorgunu sözleri
Dudakları
Susmak yorgunu…
Gözlerini uzattı gözlerime
Sola eğildi boynu
Eğildiğiyle kaldı
Unutuldu sanki orada
Kaldı…
Kelimeleri kelebek kanadı
Rengarenk
Ben gökkuşağını gördüm
O gride duraladı…
Gözlerini uzattı gözlerime
Hikayelerini fısıldadı
Seçtiği sırada
Dilediği kadar…
Boşluklarını sordum
Satır aralarını
Dişindeki çürüğü,
Zonklayan
Dikiş izlerini
Tek kendi gözüne batan
İç cebindeki korkuları
Burukluğunu gülüşünün
Adının öyküsünü
Anlattı…
Gözlerini uzattı gözlerime
Sevdiklerini saydı
Sevip de unuttuklarını
Unutmak için sevdiklerini
Hiç unutmayacaklarını en son…
Kendi öylesine sevilesi
Farkında mı?
Gözlerini uzattı gözlerime
Oku dedi istersen
Gör ama anlatma
Sor, lakin yaralama
Deş
Göster
Bildiğimi bil dedi
Yeter…
Gözlerimi uzattım gözlerine
Yansımanı gör bende
Umut ol
Çoğal
Renklerini giy
Bırak kendini o soğuk denize
Yıkan
Al o eskicideki yüzüğü
Tak zarif parmağına
Silkin
Uyan
“Kabusmuş” diyeceksin!
Brüksel, Ocak 2016