Dört yıl önce
Bu şehirde
Uğurlamıştık geçmişi
Yeşil sandalyeler tanıktı
Bir de sarayın bahçesi
Toprağı yarıyordu kederin
Gömmek için simgeyi
Bugün gibi aklımda ellerin;
Yorgun
Kararlı
Endişeli…
*
Çocuk kahkahaları vardı fonda
Turist çığlıkları
Haritalar çıtırdadı katlanırken
Dillerde eridi dondurmanın tadı
Sen o gün kördün cıvıltıya
Kulaklarında cam kırıkları
Derininden bir mezar
Diyordun
Tekrar tekrar, hırsla
Eşerken aşındı parmakların
Kırılgan diyesim geliyor
Kırgın
Sabıkalı…
*
Başka senle
Başka ben
Aynı şehirdeyiz şimdi
Vedan gündeliğin değil artık
Öfken dudağında unuttuğun sigara misali
Yana yana yok olmuş
Yas yitmiş
Uğurlanmış gitmeyi seçen
Kapı da
Kapanmış
Sayfa da
Üstüne kilitler…
*
Dizeler döküldü
Bak durduk yere cebimden
Bir de tedavülden kalkmış
Ekmek ufakları
Dönemeçler kimliğiniz olmuşken
Söyle
Dönüşü düşünen kaldı mı?
Yol kuşanmış artık yüreklerimiz
Adımlar ki
Hem taşır
Hem yüceltir kurtarırken
Kaybolmak kimin umrunda bugün
Dünya kendini tanıyamazken…
*
Avucunu aç dedim
Koydum seni ortasına
Bak, korkmadan bak
Kurtuluşun onda
Sar parmaklarını etrafına
Dokunduğunla bileceksin
Eriyecek o korktuğun buzlar
Yaz sonu değil Ağustos;
Yılbaşı,
Başlangıç
Kavuran bir sıcak değil bu ateş;
Aydınlık, sarılış
Adından yunuslar geçiyor o meydanın
İçinde aşk var
Baksan göreceksin
Şehir bu şehir
Zamanı geldi
Sen bildiğinde
Adı konacak;
Açılış…