Islığında çelimsiz gencin
Sıçradı kadının mahmur hafızası
Deşildi yarık yürek
Unutuldu paydos
Bir yarabantı düştü cebinden…
Kuşatmalar bastı aklını
Dövüşler
Gövde gösterileri;
Kıran kırana
Israrla asılmak rüyalara
Ölesiye susuzluk
Tükenerek hecelemek
Var-o-lu-şu…
*
Soluğun yetesi yoktu oysa
Yürünen yol dedi
Dökülen ter
Kavuran muamma
Dik yokuşlar…
*
Oysa çok deli sevmişti adam
Kendini eritmek pahasına
Katıksız sevmişti
Ölüm orucu gibi içten
Kimsesiz
Anlatası olsaydı keşke kadının
Dudakları aralandı da bir an
Parladı
Ve can verdi umut
O solukta
Tutsak edince korkular
Tereddüt
Ürperdi kadın yitirilmişte
Topukları üstünde döndü aşk
Gerisin geriye…
*
Kim sahibiydi sahi o hikayenin
Önce kim geçecekti kendinden?
Herkesin acelesi aşerdi derken
Kalabalıklar
İçlerine kapandılar
Fena halde lekeli
Ve kirliydi bedenleri
Rüzgarı anan da yoktu lakin
Esiverdi kuzeyden
Uçurup savurası vardı
Kökünden koparıp
Yurdundan etti seveni
Yeminini bozdurdu
Nazlı bir sardunya düştü terastan
Yerle bir kaldırımda
Paramparça pembe
Mosmor hatıra…
*
Islığında çelimsiz gencin
Bana mısın demedi kadın
Kurumuş dudaklarına
Tutunmuş can çekişen kelimeler
Uykuların virane kuytusuna
Çağırdı sessizliği
Nefes nefes bakışları
Derin kaçışlara davet
Sessiz değil bu çekiliş
Bilakis
Top tüfek
*
Rüzgarı anan da yoktu lakin
Esiverdi kuzeyden
Topukları üstünde döndü aşk
Bir yarabantı düştü cebinden…