Sessizlikleri
Takıp gelme peşine
Tek gel sen şimdi
Başın dik, yalın
Kalıp düşkünü kelimeler
Donakalsınlar bırak döşeklerinde
Ardında bırak
Üçüncüleri, elalemi
Taşıma
Kuşanma
Koruma kendini
*
Terk et
Zamanın zulmünde
Tükettiğimiz anıları
Bırak ecelleriyle ölsünler
Anonime sat yaşadıklarımızı
Hatta bağışla
Sevabına hikayemizin
Sen onlardan geç gel
Başın dik, yalın
Zencefili tarçına sor
Beni yüreğine
Söylesin
Anonim mi anıldım o durakta
Sahi geçip gittim mi?
*
Gözlerini dürt
Sıyrılsınlar o derin uykulardan
Hiç soluklanmadılar ki o kaçışta
Sadece yaşlandılar
Söyle
Artık an kaybetmeden
Hemen
Yola çıksınlar
Salıver ve
Yelken yelken yolla gözlerini
Süzülsün
Hece hece
Damla damla
Biriktirdikleri
Karşı değil bize artık
Bir başımıza sindirdiğimiz hasret
Kimliğimiz bildiğin
Ayrı ayrı
Tek gövde
Özümsediklerimiz
*
Özürler ve ağıtlar
Geri dursunlar şimdi
Kinimiz dersen
Hiç olmadı
Kalbinin kabuklarını dök bugün
Kırılgan kokla incitmeden
Sahici sev
Çocuk kahkahalarınla gül
Diyorum sana
İnan
Yaraların en müthiş güç
*
Günlük kelimelere izin yer bugün
Diline bayramlıklarını giydirip gel
Lügatları sorgula
Şairleri şaşırt
Başka vurgulara sarılıp gel
Biber ve baharat değsin tenine
Kavuşup kaynaşsın acıları
Tanıklık ettikleri
Yanıklardan bahsetsinler
*
Baharı bir yaşayan
Bir de dört mevsim özleyen bilir
Bir yanılsamadır kurtulacağı kaçanın
Derin uykulara atar kendini gafil
Başka yataklarda
Başka şehirlere uyanır
Akıl inattır
Vicdan inattır
Ne siler benlikten
Ne tamamlar
Yarım yamalak vedalar
Hep öksüz çağlar
Hep acıtır
*
Sessizlikleri
Takıp gelme peşine
Tek yürü sen şimdi bize
Demediysem önceden, şimdi duy
Ölesi yok hiç içimin
Hele bugün
Bu erken baharda
Mavi çıkıp gelmişken yersiz
İnatçı
Sel
Damla damla
*
Zencefili tarçına sor
Beni yüreğine
Söylesin
Geçip gittim mi sahiden
Anonim mi bilindim o durakta
Yoksa Müdavim miydim?
Paris, Mart 2018