Kabarcık
Duygulu, saydam, enerjik
Tik takını sorguluyor zamanın
Sudan geldiği sır değil
Akışlarsa ezberi
Sabrı?
Ona sonra rastlamış
Sabrı yolda tanımış
*
Bildi bileli çağırmış onu uzaklar
Hayal etmiş
Kuzeyi, yukarıyı, yüzeyi
Oradan bakılınca görüleni, hissedileni
Kabarcık
Kıpır kıpır, hevesli
Gözünü karartıp bir gün
Çıkıvermiş yola
Önce yürek
Onca cesaret
Gün gelmiş
Bildikleri yük
Bilmedikleri işaret
*
Kabarcık
Kırılgan ve korkusuz
Tik takını ezberlemiş zamanın
Başına değil de bu serüvenin
Sonuna da değil aslında
Şimdisine vurulmuş en çok
Tam da şu anın içinde varken bizler
Kim neyi ne kadar yaşıyor
Hangi “gel-git”lerden geçiyor bedenler
Ruhlar hangi “unut-gizle”lerden…
Şu gözlerden bu yüreğe misal
Ne akıyor kendiliğinden
Neler duruyor öylece kaskatı
Dünyanın kendi değişirken
Fısıltılar
Haykırış
Ve sessizlik
Sahi
Aynı andan nasıl doğuyor
Aynı an
Bunca rengi nasıl, nereye sığdırıyor?
*
Kabarcık
Saydam, saygılı
Kurcalamak ne haddime de diyor
Su kapamaya hevesli işte besbelli
Sözün üstünü örtmeye çalıştığı yaraları
Kaçan bakışın küskün mirasını
Perde arkasında unutulanı
Gölgede kalanı
Yeraltına inmek duyguların
Körkütük sevenin de
Tövbe umurunda olmayanın da
Çilesini, çakısını, çıkınını…
Kanıtlamak istiyor sanki kabarcık dünyaya
Gözden gizlenenin yok olmadığını
İnadına
Direndikçe yittiğini “ben”lerin
Yılların “biz”siz geçtiğini
*
Kabarcık
Kıpır kıpır, hevesli
Yolculuğu yük değil omuzlarında
Tik takını kundaklamış zamanın
Koynunda avutuyor
Batıyı doğuya katlıyor özenle
Hangi taraf üstte hiç umurunda değil
Yenişmek başka yaşamlarda kaldı
Yüzeye yaklaşırken hatırda değil
Hafiflik esas şimdi
Kendinle gelebilmenin hafifliği
En derin nefes
Ruh kavuşması
Nihayet
*
Kabarcık
Kaşif, tutkulu, deli
Kabarcık bildiğin Deniz
Dedim mi
Demedim mi
Sudan geldiğim sır değil
Uzaklar çağırdı gittim
Sorgusuz sevdiğim doğrudur soluğu
Hatta doğru en çok onu sevdim
Düşledim durdum, o da yalan değil
Kuzeyi, öteyi, yüzeyi
Yolculuğum hiç yük olmadı omuzlarıma
Bazen bir an
Öylesine çoktu
Sorularım genç kaldı
Heveslerim biraz ergen
Sudan geldiğim sır değil
Akmak düşkünü olsam da
Sabırdan öğrendim
Sorgusuz sevdiğim doğrudur soluğu
Peşinden gittiğim de doğrudur
Yitmesin diye “ben”ler
“Biz”siz geçmesin diye zaman
Ne pahasına olursa olsun…
Brüksel, Aralık 2020