“Bir hikaye anlat da dinleyelim” dedi Sincap.
Dedim: “Boşver, bugün hiç havamda değilim.”
“Yapma!” diye itiraz etti hemen.
“Biliyoruz hepimiz, sabah akşam çiziktiriyorsun ondan bundan
Blog’a tıklamadık diye mi bu afran tafran?”
“Yok canım, ne alakası var” dedim, “ah sevgili muzır hayvan!”
“Beynim yüklü, bedenim yorgun, kalbim de delik deşik,
Mazur gör bugün beni, kelimelerim kırık dökük.”
Alıcı gözüyle baktı bana Sincap, aklı karışık
Dinç duruşu dik, gür tüyleri kabarık
Boynunu eğip göz süzdü hafiften
Kel göründü mü cidden
Orta yere yuvarlanınca sarık?
“Yıl bitiyor” dedi sonra iç çekerek
Başımla onayladım, yüzümle geçit vermeden.
“Zor muydu?” diye sordu neredeyse heceleyerek
Gözbebeklerim suskun,
Ceviz kabukları kadar sertleşmiş düşüncelerim.
Israr etmedi o da,
“Boşver, önüne bak!” diye akıl verdi hatta
Bir ağaç gövdesine yapışıp bir hışım tırmandı sonra
Neye uğradığımı anlamadan da geri indi aynı telaşla.
Gelip geçen belki yirmi, belki yirmi beş saniye
“Voilà” diye seslendi bizimki, Fransız dostlara göndermeyle
Bir ip cambazı edasıyla selam verirken de ekledi:
“Göz açıp kapayıncaya kadar geçer hayat, sinsice!”
Sincap, Allah aşkına, bilmediğim bir şey söyle…
“Berrak bir gökyüzü ilaç etkisi yapar
En onarılması güç sanılan yara berelere
Bir de kendine sarılmak zaman zaman
Nispet yaparcasına elaleme”
Alemsin Sincap, alim olmuşsun sen bu ıssız parkta
Başka da diyeceklerin var gibi
Anlat da duyalım, daha neler saklı çıkınında?
Dedi:
“Kuzum, o vakit, al sana bir soru:
Bu kaçıncı yıl sonu, kaçıncı değerlendirme?
Öyle ya, her Aralık bitimi yeni kararlara gebe.
Ne gerek var diyesi gelmiyor mu hiç kişinin?
Nasılsa kendi bildiğini okuyor her yeni sene!”
O kadar uzun boylu değil Sincap, kestirip atma
Nasreddin Hoca’nın “ya tutarsa”sını anımsa.
İster çorbadaki tuzumuz de,
Sofradaki kenar süsümüz, dilersen
Bir ucundan tutmaya çalışmak
İnsanı insan eden”
Dedi:
“Umudunla yoğuruyorsun ekmeğini
Buğdayı bilge başaklardan geliyor
Mayası tecrübeden.
Yine de biraz çocukluk katıyorsun hamuruna
Kolayla kirlenmeyen
Kıvamı tutturmak için
Bir tutam da bilinmeyen”
Hiç fena değil Sincap, doğru yoldasın.
Hem bilirsin belki, buğday başakları bereket taşır…
Masumiyetin elini bırakırsan
O kaybolur, seninse yolun hepten şaşar.
Kontrol edilemeyenin varlığı
İnsanı hem mütevazı hem uyanık tutar.
Dedi:
“Başakların bereketine inandığını bilirim
Annen toplardı çocukluğunun tatil dönüşlerinde
Kozalakları da çantasına atardı buldukça, uğur diye.
Torpido gözünde bir kozalak saklı, ruhsatla koyun koyuna
Sele kaptırdığından beri önceki arabanı
Hep biraz ürkek oturuyorsun sürücü koltuğuna”
Sincap, şaşırttın beni
Bunca uzaktan bakıp nasıl bu denli tanıdın, ayıkladın tanelerimi?
Bilirim, sır saklayamam, teklerim ezelden beri.
Ama tanışalı dakikalar oldu
Hangi ara çözdün, lime lime ettin beni?”
Dedi:
“Ben sen var olduğun için varım.
Ben seninle anlam kazanırım.
Sen vazgeçmedikçe ben ayaktayım.
Ben sana ilham yollarım, sen bana kuvvet
Uzaktan el sallar sevdiklerin
Dikilirsin dünyanın karşısına
Gözlerinde yüreğine eş bir cüret”
Sincap, çok yaşa sen, beni kendime getirdin
Hiç konuşasım yokken konuşturdun, köklerimden silkeledin.
Dur, nereye kaçıyorsun, usulüyle bir veda etseydik…
* * * *
Sabah mavi berrak bir gökyüzüne uyandım.
Şakacı güneş aralık perdeden süzülüp gıdıkladı ayaklarımı,
Masumiyet güldü, kıkırdadı.
Yaralarım hala mevcut, artık daha sessiz kanarlar.
Yastık battı biraz, kaldırdım
Altında kocaman bir kozalak!
Sincaplar Diyarı, Aralık 2013
🙂 sincap da sana selam eder…
Gecenin ikisinde okudugum ,yay ablamdan ok gibi cümleler.Daha öncekilere methiyeler yazmadım çünkü kelimelerin kifayetsiz sözlerim anlamsız kaldı.Duygular o kadar yoğun ki ancak bakışlar anatır masumiyetini.Kocaman yürekli ablama ve kocaman yürekli ibrahim abime çok soğuk ve küçücük ereglimden sıcacık kocaman üç kucak.Kizimdan ,eşimden ve benden.Ve iyiki varsın abla iyiki doğdun ve iyiki bizimsiniz ve görülmemiş köy misali bilmesenizde iyiki bizimsiniz :)Farkında olmayabilirsiniz ama hep dilimizde gonlumuzdesiniz .Mutlu kalın …sevgiler… Burak
Burak, beni ağlattın. Gönülbağı karşılıklı ve mutlu ki yıllar ve mesafelerden bağımsız.