Muktedir Kadın

Bazen kanadı kırık bir kuş misali
Şaşkın ve kaybolmuş narin bir kadın görürüm
Hafif acemidir tavırları, tereddüt doludur adımları
Kafası karışık
Gözlerinde nemli bulutlar saklıdır
Dokunsanız ağlayacak sanırsınız

Ağır hareket eder, hep biraz eğik durur başı
Sanki asırlar yorgunudur
“Otur, dinlen şuracıkta” diyesiniz gelir
Ama o çabalamaya devam eder
Uğunmak ve didinmeyi çağrıştırır devinimleri
Kendi deneyecek ama olmayacak
Hissedersiniz
Yetmeyecek nefesi
Taşımaz o yükü bedeni
Kaldıramayacak

Kırılgan, yardıma muhtaç
Sevimli beceriksiz haller
Kurtarma içgüdüsünü körükler
Kahramanlığa soyunmayı sever erkek
O kadının elinden tutmayı
Başını yasladığı omuz, sığındığı liman olmayı
Sever, arzu eder

Sadece işe yaramak değildir olay
Gücünün ayrımına varır yeniden
O gücü güçsüz için kullanırken
Coşar bir fasıl, kan gelir yüzüne, adalelerine
Özüne geri dönmek gibidir
Adem’i anmak için bahanedir
Yaradılış nedenini anımsamak
Yüreği serinletir

Bu işin sadece erkek tarafı
Kadınlara gelince olay
Elbet daha çetrefilli, daha dolambaçlı
Duyarlıyız belki, doğru
Satır aralarındakinde hep aklımız
Malum dişiliğin tadı ve kodu bu

Kendimizi ara ara
Hatta belki gerektiğinden fazla
Sorgulayıp duruyoruz inatla
Mutlu muyum,
İstediğim hayatı mı yaşıyorum
Değiştirebileceklerim var mı?
Ağacı tuttuğumuzla sallıyoruz gövdesinden
Bazen tam isabet, çünkü çürük elmalardan kurtuluyoruz
Çoğunluk kendi haline bıraksak meyve verecek dalı kurutuyoruz

Hemcinslerimize karşı hem anlayış
Hem biraz kıskançlıkla yaklaşıyoruz
Sanki elimizde defter not tutuyoruz
Yakışıklı bir adamla evlendi, tık
İki çocuğu var, tık
Yeni ev aldılar, bahçesi de var
Arabalar sonra, hepsi gıcır
Tık, tık, tık
Çocuklar şimdiden üç dil konuşuyor
Ufaklık piyano da çalıyor
Büyük için dahi diyorlar
Adam CEO pozisyonuna oynuyor
Kadın işi bıraktı ama boş durmuyor
Botox mu yoga mı bilmem
Ancak yaşını da pek güzel saklıyor

Bir karşılaştırma halimiz var çoğu kez
Pamuklara sarmaya çalışsak da pek aşikar
Ne yemiş
Ne giymiş
Nereye gitmiş
Kaç kilo vermiş
Bir koltuğa kaç karpuz sığdırmış
Davette kiminle konuşmuş
İşinde kimlere meydan okumuş
Saçlarını en son ne zaman boyatmış
Selülitleriyle nasıl savaşmış?

Kocasının metresini duyunca ne yapmış?
Vurmuş mu adama tekmeyi?
Çocukları için mi dişini sıkmış, dayanmış?
Çekili koyu perdeler arkasında mı saklanmış?
Olay mı çıkarmış, öç almaya mı kalkmış?
Hayatının kalanını intikam üzerine mi kurmuş?

Evlenmemiş mi hiç ya da?
Tabii kendini işe vermiş
Terfi diye diye kurutmuş içini
Etrafındaki bir iki adamı da kaçırmış tıslarken o hırsla
Çocuk istese de olmaz zaten bu yaştan sonra
Atı alan geçmiş Üsküdar’ı, o hala rekor peşinde
Yazık, pek yazık, yalnız ölecek haspa

Ne garip bir dünya bu bilmiyorum
Bir yanda kendine yeten, bağımsız, ergin
Bireyler olarak yetiştiriliyoruz
Çağın gerekliliği bu,
Hem anne, hem iş kadını olmalıyız
Hem anaç, hem disiplinli ve her daim alımlı kalmalıyız
Cazibemizi zinhar kaybedemeyiz
Muhabbet kıvılcımları saçmalıyız mümkünse
Kıpır kıpır kaynamalıyız hararetle
Kendimizi bırakamayız
Hem daha yeni nesle örnek olacağız
Şimdi, hele şimdi hiç havlu atamayız

Bir yanda toplumun ideali bu yönde
Körüklüyor, hatta kamçılıyor genç kadın beyinleri
Öğreniyoruz da nitekim
Azdan çok yapmayı
İçimiz acırken dolma doldurmayı
Kendimize enerjimiz yokken
Başkaları için koşuşturmayı

Renk vermemeyi öğreniyoruz
Aşkta sinekten yağ çıkarmayı
Yüz bakımı sırasında strateji kurmayı
Az uyumayı
Hareket halinde kalarak unutmayı
Gribi dinlenmeden atlatmayı
Zihnin gücüne, algının seçiciliğine inanmayı
“Öyle demek istememiştir” tiradını
Unutulan doğum günümüzü artık takmamayı

Duyarlılığımızı kendi kabahatimiz sayıyoruz
Hatta çoğunluk silkinip
Burnu dik sırtı pek tutup ilerliyoruz
Koşarak ilerliyoruz
Engellerin üstünden atlarken bazen aynı anda
Havada beş top çeviriyoruz
Alkışlayan var mı?
Ben görmüyorum

Muktedir Kadın erkekler arasında
Bariz tınıda
Korkutucu sıfatıyla anılmasa da
“Nasılsa halleder o” damgası yediğinden
Kendi haline bırakılmış
Kaderine terk edilmiş
Hani “dertsiz” denilen
Masa örtüleri gibi
Hor kullansan da hemen yıka
Leke bırakmaz
Ütü gerektirmez

Muktedir Kadın hemcinslerinin dünyasında
Alkışlansa da bazen bir tehdit
Güçlü duruşu
Hem fazlalık hem bir eksiklik
Ondan öğrenilebilir belki ama
Güvenli bir mesafede tutulması şart
Biraz cadı işi çünkü belli
Bunca sistem, bunca maharet
Malum boş silah bile taşımamak gerek
Şeytan doldurur derler eskiler
Bir bildikleri olsa gerek

Muktedir Kadın toplumun idealine doğru koşmuş
Yolda terlemiş, yıpranmış, kayıplar bırakmış
Ama sonunda başarmıştır
Peki, bu çabanın mükafatı var mıdır?

“Bugün sadece senin keyfin için yaşayacağız!” der mi eşi, sevgilisi?
“Anneciğim, sen her işe koşmaktan yıprandın
Bugün de dinlen de biz sana bakalım”
Der mi çocukları?
“Sen öyle kaya gibi duruyorsun
Ama içinin kavrukluğunu gördüm ben”
Der, elini tutar mı kız arkadaşı?
“Siz pek verimli çalışıyorsunuz
Bugün erken çıkın isterseniz, çoktan hak ettiniz”
Der mi patronu?
Demez
Nerede görülmüş?
Kimsenin aklına bile gelmez

Sizi bilmiyorum ama benim
Bir dengesizlik kokusu alıyor burnum
Ters bir düzenek kurmuşuz
Hala “vur beline dönsün hızla” diyoruz

Rica ediyorum:
Ya şimdi değişelim, ya gelecek nesli başka türlü yetiştirelim.

muktedirkizlar

Brüksel, Mart 2014

2 thoughts on “Muktedir Kadın

  1. Bu yazı beni senin ortaokul yıllarına götürdü uzun zamandır ilk defa yazını yüzümde bir gülümsemeyle okudum, Bilmem hatırlıyor musun; ingilizce çalışıyorduk birlikte sen bana “be able to”nun anlamını sormuştun , Benim cevabımda “Muktedir Olmak” dı ve bu cevabı çok komik beni’de çok yaşlı bulmuştun. Hoşgeldinnnn sende…

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s