Gençken yoktu acelesi
Bütün zamanlar onun sandı
Esnedi, gerindi, nazlandı
Gururu hep önden koşardı
Yüreği küçücük bir sandıkta
Zincir, kilit altında
Gurur tasmasından çektikçe
Seğirtirdi ardından ezik
Sürüklenirdi peşinden
Bata çıka
Bakışları esmer, sert
Ve öfkeliydi o yıllarda
Sık sık uzaklara dalardı
Kimseyi götürmezdi yanında
Omuz omuza oturduğu
Yahut
Elini tuttuğu
Hep dışlandığıyla kalırdı
Dahil edilmeyenin kabarırdı isteği
Bilenirdi merakı, ilgisi
Oldurmak olurdu gayesi
Değiştiren
Etkileyen
Seçilen
Kişi
O umursamazdı çoğunluk hiçbirini
Varsa yoksa sağlam duruş
Kusursuz demir irade
Zayıflıklar toptan hasıraltı
Duygular kontrolde, çerçevede
O kadar meşguldü ki bu alemde
Aşkı tanıyamadı ilk görüşünde
Cebelleşti onunla epeyce
Hükmetmeye çalıştı, olmadı
Emir kulu olmaya hiç yanaşmadı
Çekiştiler, vuruştular
Duymayan kalmadı
Sonunda çok yaman sevdi
Yana yakıla sevdi
Ama gurur yaşatmadı
Kırılan çekti gitti
Gözü arkada gitti
Gitme diyen olmadı
Yıllar usulca aktı
Olması gerekenlerine sarıldı
Boşu, doluyu tarttı
Taradı, ayıkladı
Kararı aldığında
Ölçüyü tutturdum sandı
Dengeyi buldum
Hayatı üç ayak üstüne kurdum
Başarı peşindeydi
Bağımsızlık cebinde
Gücü hep elinde tutsun istedi
Hırsı kamçılandı ulaşabildikçe
Şahlandı rüyası, hayalleri
Gıpta edilen olmayı sevdi
Yüksekler ve yukarılar
Her çağırdığında koştu, gitti
Gözünden kaçanlar oldu o karmaşada
Ayrıntı sandıkları zamanla
Kıymık misali battılar ruhuna
Kabuk tutacak sandığı yaralar
Bazı geceler yıldızlara asılıp
Yanıp söndüler gökyüzünde
Unutmadı gideni
Unutmadı gitme diyemediğini
Ne istediğimi biliyorum diyordu inatla
Yüksek perdeden çıkan sesi
Ders aldım, öğrendim hayattan
Gurur kurbanı değilim artık
Ama yaşamışlıklarım var
Geri alamayacağım adımlar
Koruyup sakladıklarım
Emek emek yarattıklarım
Alınterim, uğraşım
Karakterim oturdu artık
Yapacaklarım var
Ve yapamayacaklarım
Bu saatten sonra değişmem
Kendimi buldum, asla değişmem
Bitti üstelik bu şahsı kanıtlama savaşı
Kazandım, dünya şahit kazandım
Avucumda işte başardıklarım
Bundan sonrası sadece istediklerim
Kendimi ödüllendirişim artık hayat
Dış sesleri duymuyorum
Ne dedikleri umrumda değil
İçimse sessiz
İçimde huzur
Dörtdörtlük işte diyorum size
Hep varmayı hayal ettiğim noktadayım
Eskilerden bir ses çalındı
Tam da o ara kulağına
Canlanıverdi o sahne, o mevsim ve hatıra
Bir çift tanıdık göz gözüne değdi
Tanıdık değil aslında
Unutulmaz demeliydi
Aşk rastlantı kılığında
Dürttü omzunu
Derinde birşeyler kıpırdadı
Dil sözlerini aradı
Gelmediler
Bakışlarına değen bakış
Umdu, sorguladı
Gözbebekleri önce aradı
Sonra koyulduğuyla kaldı
Devasa bir gövde devrildi içinde
Körpecik kıpırtı altında kaldı
Hayatın hediyesi bir parantezdi o an
Bir sürü olasılık içinden seçilmişti
Baş döndürücü bir güzellikti
Mucizenin kendisiydi tanıyanı olsa
Bakışlarına değen bakış biliyordu
O yüzden direndi, didindi
Bütün zamanlar onun değildi biliyordu
Onun için oyalandı, bekledi
Umudu salıvermeden önce
Bekledi
Dil sözlerini aradı
Ne yazık gelmediler
Kırılan çekti gitti
Gözü arkada gitti
Gitme diyen olmadı
Paris, Kasım 2014