Kırıklıklarına sarıl
Derle, topla ve kucakla onları
Göğsüne yakın bir yerde
Beraber ve sıcacık dursunlar
Okşa saçlarını
Şefkatinle avut
Öp, kokla dilediğince
Ama benimkilerden uzak tut
Görmemeye koşullandır gözlerini
Seni sarsan sözcüklerden uzak dur
Allasın pullasın seni
O kurban olduğun diller
Kapılarını sürgüle
Yastıklarını kabart
Örtülerine bürün
Sil, ov ve azimle parlat
Savunma mekanizmalarını
İncelikle, ahenkle
Oya gibi işle kenarlarını
Lakin benim gözlerimden uzak tut
İnanmadığın masallar anlat dinleyenlere
Derman arayan yaralı gönüllere seslen
Felsefe yap en derininden
Ahkam kes hatta
Kendine mal etmiş izlenimi vererek
Kes, yapıştır ve sun
Kulağına kazara çalınanı
Yapamadığını onlara öğret
Alkışları duy, teşekkürleri kabul et
Ama benim hıçkırıklarımdan uzak tut
Bir çocuğa yaklaş
Dinle bir ne diyor
Niçin korkmuş
Niçin canı yanıyor
Bak, ürkme bak, gözlerine
Hatırladın mı?
Nasıl gerçek yanıp sönüyor
Bekle, az sabret
Sana sokuluşunu izle çocuğun
Parmaklarına dolanan parmaklarını hisset
Sık o pamuk eli sevgiyle
Hasretle
Bilerek ve isteyerek
Heyecanını paylaş
Kahkahasını keşfet
Elin değmişken hatta
Sen de dene, çıkar içinden, ilet
O bir an ışıldayacak ya bakışların
Yapış işte o duyguya
Tüm gücünle asıl
Bırakma, ölsen bırakma
Kendinin yap
Benimse
Özümse
Soluklan
Ve beni çağır…
Brüksel, Kasım 2014