Ve beni çağır..

cagirbeni

Kırıklıklarına sarıl

Derle, topla ve kucakla onları

Göğsüne yakın bir yerde

Beraber ve sıcacık dursunlar

Okşa saçlarını

Şefkatinle avut

Öp, kokla dilediğince

Ama benimkilerden uzak tut

 

Görmemeye koşullandır gözlerini

Seni sarsan sözcüklerden uzak dur

Allasın pullasın seni

O kurban olduğun diller

Kapılarını sürgüle

Yastıklarını kabart

Örtülerine bürün

Sil, ov ve azimle parlat

Savunma mekanizmalarını

İncelikle, ahenkle

Oya gibi işle kenarlarını

Lakin benim gözlerimden uzak tut

 

İnanmadığın masallar anlat dinleyenlere

Derman arayan yaralı gönüllere seslen

Felsefe yap en derininden

Ahkam kes hatta

Kendine mal etmiş izlenimi vererek

Kes, yapıştır ve sun

Kulağına kazara çalınanı

Yapamadığını onlara öğret

Alkışları duy, teşekkürleri kabul et

Ama benim hıçkırıklarımdan uzak tut

 

Bir çocuğa yaklaş

Dinle bir ne diyor

Niçin korkmuş

Niçin canı yanıyor

Bak, ürkme bak, gözlerine

Hatırladın mı?

Nasıl gerçek yanıp sönüyor

Bekle, az sabret

Sana sokuluşunu izle çocuğun

Parmaklarına dolanan parmaklarını hisset

Sık o pamuk eli sevgiyle

Hasretle

Bilerek ve isteyerek

Heyecanını paylaş

Kahkahasını keşfet

Elin değmişken hatta

Sen de dene, çıkar içinden, ilet

O bir an ışıldayacak ya bakışların

Yapış işte o duyguya

Tüm gücünle asıl

Bırakma, ölsen bırakma

Kendinin yap

Benimse

Özümse

Soluklan

Ve beni çağır…

 

Brüksel, Kasım 2014

 

 

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s