Yabancı şehir,
Aç kapılarını
Dilini bilmediğim dostlar,
İzin verin tanışalım
Bilmece sokaklar,
İdare edin yalvarırım;
Bırakın aranıza karışayım…
Siz sarın her yanımı
Ben un ufak olayım
Görünmeyeyim, duyulmayayım
Çağrılardan uzak
Kendimde kalayım…
İtilmeyeyim, kakılmayayım
Siz sarın her yanımı, kuşatın
Bugün olsun her zaman
Buğulansın hafızam
Yıpransın anılarım
Yaban ellerde kendimi
Evimde sanayım…
Düzeninizi bozmam söz;
Ahenginiz önceliğim,
Ahengimiz istediğim!
Eleştirmem, endişelenmeyin
Yaz başı esintilerinizi
Bu ne ayaz diye sormam
Haziran gelirken
Bu ne deli yağmur demem söz
İkliminiz kabulüm
Başımın üstünde adetleriniz
Neyse o, sorgulamam
Eşiği aştığımla
Bendensiniz…
İlişirim bir köşeye şimdi
Tutarım nefesimi
Tek söz etmem
Sularınızı bulandırmam hiç
Kuşkular katmam mayanıza
Ahenginiz önceliğim,
Ahengimiz istediğim!
Ricacıyım;
Yokmuşum gibi yapın topunuz
Unutun, unutturun kimliğimi
Varlığınız ki umut göçebe ruhuma
Varlığınız ki aşım, ekmeğim…
İzin verin
Renklerinize banayım
Yeniden ve dalga dalga
Dehlizlerinizde kaybolayım
Ürpereyim şöyle adamakıllı
Üşüyeyim, donayım…
Akdeniz gelmesin aklıma
Adını anmayayım
Akdeniz terk etsin beni bugün
Kuzeye tutunayım
Korkularım geride kalsın…
Görünmeyeyim, duyulmayayım
Çağrılardan uzak kalayım
Aşk düşsün yakamdan, yetti!
Vefa vursun çiftesini;
İtileyim, kakılayım…
Siz sarın her yanımı yeter
Bilinmeyenlerle gelin
Kıskıvrak esir alın güzellikle
Soluğumu kesin, kuşatın
Kuşatın ki
Yeniden umutlanayım
Kesin ki, tomurcuklanayım
Ben yaban ellerde kendimi
Evimde, güvende sanayım…
Brüksel, Haziran 2015