Seçilmiş değil
Sana inat değil bu akış
Akış insana rağmen
Sen ki izlemekten çok
Yapmayı bilirsin
Düşünmek debelenmek olmadan dur
*
Soluksun, öyküsün, varsın
Varsın destan yazılmasın
Varsın kusursuz olmasın
Varsay ki hep biraz eksik kaldın
Gülüyorsa gözlerinin içi
Sen düpedüz zamansın…
*
Sallama, yeter kılıcını
Kolların yorgun
Hırpalandı bedenin
Sarardı ruhun
Kaldır kalkanını kılıfına
Kala kal bir an, algıla;
Savaşta değilsin…
*
Bekleme bundan böyle
Göm mermilerini kuma
Güneş batışında bu akşam
O sevdiğin kumsalda
Su örtsün üstlerini
Tuz örtsün
Deniz her derde deva…
*
Sudan buz yaparsan
Kayabilirsin…
Kayabiliriz…
Buhara yontarsan
Salabilirsin
Gider dertler
Uçtu gitti dersin ardından
Küpleri kırar
Kalıpları atabilirsin…
*
Başına gelenleri
Koy şu masanın üstüne
Bak, tanı hepsini
Sonra vedalaş
Pişmanlıklarını okşa
Dinle ki anlatsınlar
Af dile geç değilse
Affet gönlün genişse
Öğren!
Bayram şekerleri
Hüzünlendirmesin seni
O ilk gününde gıcırdayan
Pabuçlarını anımsa
Yaşadıklarımız ceza değil
Hepsi yeni umut aslında
Hepsi kâr…
*
Kurban değilsin
Seçilmiş değil
Yaşarken yaralanmamak
Yaşamak değil
Bedenlerimiz mahkum eskimeye
Akıllarımız ara ara unutkan
Ruhumuz öğrendikçe dinç
Bekleme artık
Göm mermilerini kuma
Güneş batışında bu akşam
O sevdiğin kumsalda
Su örtsün üstlerini
Tuz örtsün
Deniz her derde deva…
*
Sen ki izlemeyi değil
Yapmayı bilirsin
Teslim ol ruhun acemiliğine
Yitirmeden yaşamak
Macera değil
Yaşarken yaralanmamak
İnsanlık değil
Kurban değilsin
Seçilmiş değil
Tazelik arıyorsan
İsteklerine sarıl
Onlar yaş almaz
Hayallerin
Sadece onlar
Seni yeniden yazar…
*
Varsın destansı olmasın
Kusursuzluk başkalarına kalsın
Varsay ki hep biraz eksik kaldın
Gülüyorsa gözlerinin içi
Sen düpedüz zamansın…
*
Sen ki izlemeyi değil
Yapmayı bilirsin
Mümkün dediler, inanıyorum
Doğum gününde yeniden
Doğabilirsin…
Brüksel, Temmuz 2015