Ben sana…

Diyeceklerim vardı

Zorunluluklar girdi araya

Sorumluluklar, giyindiğim

Ödevler, edindiğim

Yerindeydi bazen

Çoğunluk gereksiz…

 

Diyeceklerim vardı

Sen konuştun sonra

An kaçtı

Doludizgin kanat

Tökezledi dilim

Cümlelerim kör

Sözcükler sıralıydı oysa

Uyak biraz Cemal Süreya…

 

Diyeceklerim vardı

Uyanmıştım sanıyordum

Gözlerim çakmak çakmak

Baksan sen de oradaydık

Aslında

Hepimiz

Sen dahil, inanmazsın…

Açılasın tuttu senin

Bildiğin enginlere

Tesadüf bu ya

Başka dilden konuştun

Dönüp geldiğinde

Tercüme kaldırmıyor gönül depremi

Titrek ellerim kansız

İptal diye haykırdı yürek

Kestik

Koptuğuyla kaldı sahne

Gömüldü kovuğuna dil

Bir garip mahzun heceler…

 

Diyeceklerim vardı

İnadına kuşanmıştım aşkı

Geliyordum delibozuk

Yokuş aşağı

Çığ olacaktık ki tam

Sana rağmen

Bahar zamanı

Kara adamlar

Bombalarını patlattılar

Can bildiklerim

Diri duruşlar

Bildiğin yok olmak işte

Geri dönüşsüz gidiş

Gömüldü kovuğuna dil

Bir garip suskun heceler…

 

Diyeceklerim vardı

Öyle yakındık ki başta

Fısıldasam duyardın

Kulağına değmeden dudağım

Öznemdin

Çoğulumdun düşleyebildiğimde

Şimdim ol diyecektim

İçimdeki ışığı…

Diyecektim

Farkında mısın…

Diyecektim

Kimin hesabıydı bilmiyorum

Kimin kurasını çeker bu düzen

Örtün üstünü diye buyurdular

Gömüldü kovuğuna dil

İsyan artık ölü heceler…

 

Ben sana…

Diyecektim

Olmadı

Kara adamlar

Bombalarını patlattılar

Kestik

Koptuğuyla kaldı sahne

Sözcükler sıralıydı oysa

Uyak biraz Cemal Süreya…

 

bos sandalyeler

Beden Brüksel, Yürek Ankara, Şubat 2015

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s