Dış bükey bir çizgi
Sarı
Maden kömürü kadar
Sarı
Fişledin yasakları
Sırların
Dalından kopardığın
Mürdüm erikleri
Sınırlar
Çizenlerin
Cebinde anahtarı
Tüm kör kilitlerin
Az kaldı görecekler;
Üflediğinle tuz buz
Dikenli teller…
*
Dış bükey bir çizgi
Sarı
Maden kömürü kadar
Sarı
Daha tehdidinde yağmur damlasının
Un ufak oldu toz bulutu
Yitti
Ömrünü tamamlamış vaatler
Patlayan silah namlusunda ateşlenen
Korkak kuşlar misali uçuştular
Sabretmek yorgunu
Naftalin kokulu yeminler…
*
Düşlerinde şimdi senin
Kiraz ağaçları
Dal budak
Sarı kırmızı
Yeşilin bereketi var gözlerinde
Reçineye batmış parmaklarında
Dudak kenarların tutkallı pembe
Burun deliklerine taşınan
Bahar kokusu
Muzip ve efkarlı
En nihayet
Dipdiri bir bedendesin
Bağırarak konuşanın sesine
Kapandı yüreğin
Ruhunda barışçı kıvılcımlar…
*
Düşlerinde şimdi
Yanık susam kokusu
Ankara simitlerinin
Tembel bir akşamüstünde
Tavla zarı tıkırtısı
Gölgesinde zeytin ağaçlarının
Ezberindeki masallar kadar
Yalın bir resimdesin
Başını okşuyorsun
Afacan
Çocuksu olgunluğunun
Hala suç ortağın bisikletin
Dizlerinde yaralar var
Kabuk tutamadan deşilen
Yasakladılar da ne gam
Yarın sabah ilk iş
O koya yüzmeyi düşlüyorsun…
*
Uyandığında bu sabah
Safı damıtıp
Hazana katıyorsun erkenden
Terasta açelyan
Göğün dilini sökmeye emanet
Neyse o
Diyor bir ses içinden
Bir kat daha kuşanacaksın demek
Bir şemsiye taşıyacaksın yanında
Biraz daha sabredecek
Sandaletlerin
Mayıs vakti
Bu deli yağmur
Bu yırtıcı esinti
Takvimi yok sayan iklimi bu küçücük şehrin
Bela değil efsane
Meydanokuyucu ve büyüleyici…
*
İç bükey bir çizgi
Mavi
Mürdüm erikleri kadar
Mavi
Elinde kalemin
İştahla bakıyorsun kağıda
Küçük harflerle yazasın var bugün
Ağır ağır
Cesur yalnızların
İmkansız aşkların
Yükünü taşımayı bilen omuzların
Hikayelerini yazasın var
Yanıbaşı gönlünün
Kol uzantında değil…
*
Düşlerin şimdi
Şu an
Şu soğuk bahar günü
Ürperti dolu
Nemli ve yağmurlu
Sırılsıklam ve sımsıcak
Aşın, soluğun ilham
İştahla bakıyorsun kağıda
Aklında mütemadiyen
En derininden sevdiklerin
Yanıbaşı gönlünün
Kol uzantında değil
Gölgesinde zeytin ağaçlarının
Ezberindeki masallar kadar
Yalın bir resimdesin
Okyanusa dalmak üstüne
Küçük harflerle yazasın var
Neyse o
Diyor bir ses içinden
Yarın sabah ilk iş
O yasak koya yüzmeyi düşlüyorsun…
Brüksel, Mayıs 2016