İstemez mi insan
İstiyorum tabii
Maviyi, yeşili
Kaçırdığım denizi, çamı
Derinine sarı sızmış moru
İçine kazara sen düşmüş güzü
Bildiğim geceyi
Tanıdığım gündüzü
İstiyorum nokta.
*
Boğaz’a dalmayı düşlüyorum deli gibi
Gözlerimle önce, sonra bedenimle bodoslama
Bir olmayı İstanbul’la
Orada batıp Selimiye’de çıkmayı derken
Ballı incir tadında bir geceye akmayı Losta’da
Mehtap’la dobra sohbetlerimizi
Özledim…
*
Büyüdüğüm şehrin sokaklarında yokuş yukarı yürümeyi
Mehmet Abi’nin tatlı azarında demlenen kalamarın tadını
Hayatımı içinden geçtiği mekanlarda var olmayı
Senli ya da yalnız
Yanlı ya da tarafsız
Sebepli
Sebepsiz
Korunmasız…
*
Benim yaptığım şehirleri
Beni ben yapan kıtaları, ülkeleri
Orada atan bildik yürekleri
Dolu dolu bir yaşanmışlığın tadıyla
Eğrisiyle doğrusuyla
Dostluğun, yarenliğin bin bir tonunda
Bir sürü dilde
Aynı anda her yaşta
Düşlüyorum doğru
Özlüyorum net…
*
Metal gövdede havalanıp
Alaşağı edip camları
Martı kanadına konmayı düşlüyorum
O uçakları kuşlar kadar hür
Salmak istiyorum gökyüzüne
Arka arkaya, coşkuyla
Dönsün
Diye dünya
Tanışsın
Keşfetsin
Kavuşsun
Diye insanlar…
*
Gelmek
Gitmek
İstiyorum
Omuz omuza durmak
Acabasız dokunmak uzun uzun
Ve zevkle
Korkusuz sarılmak istiyorum şimdi
Tutmak, öpmek, koklamak
İnsan gibi
Şifremizdeki dürtüyle…
*
İstemez mi insan
İstiyorum tabii
Perdesiz nefesi
Kafessiz sevgiyi
Bir meydanda toplanıp
Tek yürek
Yek beden
Bir ses olabilmeyi
Bodoslama gelmeyi öylece
Dimdik bakmayı
Çarpmayı hatta kazara
Dirsek temasını takılırken şakadan
Dudak sırrını
Duymak için yaklaşan başı
Kulağa fısıldanan itirafı
Özledim
Hem de nasıl…
Brüksel, Eylül 2020
Bende seni çok özledim
Yüreğinin götürdüğü yerleri yüreğinle hissetmek bu sanırım💖
Yüreğine sağlık