Sıyır at üstünden şu an
At, hatta akıt yol yorgunluğunu
Yorgunluğunu gönlün, gönlümüzün
Durak de istersen buraya
İstersen soluk
Bekle
Sensizliğimde ben ol
Bekle
Ne ört ne de harlandır sen o ateşi
Bırak
Kendi bildiği gibi yansın
*
Islah olmaz sorgularımı
Oturt bir köşeye
Oturt ve terk et
Ölümüne unut bugün hepsini
Yıllardır yanın sıra yaşlanan
Sabrını da çıkar üstünden
Korkman anlaşılır
Korkum öylesine biz
Acıtacak elbette o çıplaklık
Kaçışı kaderi saydığını anlaması insanın
Canımız yanarken büyüyeceğiz
*
Dilinin ayarını da bırak, ricacınım bu gece
O kibirli temkinle beraber salla at
Salıver akışına zamanın
Kavuşma acemisi kimlikler
Kimliklerimiz
Eriyip gitsinler hükmünde yazgının
Özgür irade eğsin başını
Yeşermese de keyfetsin ümit bir an
Göz kırpsın
Bilelim ki o kazandı
*
Göz kararı bir sen koy şimdi ortaya bak
Çalakalem de bir ben çiziktir yanına
Yetecek göreceksin
Hatta iyi gelecek
Sabah mahmurluğuna karışan tanımsız hüznüne
İlaç olacak
Uykuya teslim olmadan önceki saniyendeki sancıya
Unuttukların da gelecek buraya, söz
Yaşamadıklarım da
Her neyse
Her kimsek
Ne olmuşsak birlikte
Neye dönüştüysek zamanla
Hepsi gelecek şu ana
Çok ama çok olacağız hepimiz
Göreceksin o kalabalıkta
*
Gözün kavuştuğunda gözüme
Açlığın doyumsuzluğuma değecek
Birden
Her şey
O ölümüne sevdiğim gök gürültüsü olacak
En korkup en sevdiğim
Islanmayı dileyeceksin için için
Islanmayı
Karış karış
En derininden
Hiç olmadığın gibi
*
Yaslan artık arkana, güven
Ben varım, buradayım
Söz
Düşmeyeceksin
Üç saatim varsa üç saat
İkiyse iki ama
Söz sana
Düşmeyeceksin
Zamanıdır
Salla gövdesini
O sır küpü dut ağacının şimdi
Dalda tutunanlar sana emanet
Dizime dökülenler
Benden bilinir…
Paris, Ocak 2020